ANAYASAYI KONUŞTU

Ak Parti Tokat İl Başkanı Av Eyüp Eroğlu, değişiklik adımının atıldığı ve Türkiye’de büyük gündem oluşturan Anayasa Değişikliği konusuyla ilgili olarak İl Başkanlığındaki toplnta salonunda resmi bir açıklama yaptı. Beraberinde yönetiminden isimlerin de katılım gösterdiği toplantıda ana gündem maddesi Anayasa Değişikliğine konu olan maddeler oldu. İl Başkanı Av Eyüp Eroğlu’nun aynı zamanda bir hukukçu gözüyle de yaptığı açıklaması şöyle oldu;



“Yakından takip ettiğiniz gibi başta sayın başbakanımız olmak üzere, Ak Parti olarak Türkiye'yi ve insanını hak ettiği standartlara kavuşturmak için gayret sarf ediyoruz. Ak Parti olarak siyasette hiçbir zaman ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı, çatışmacı olmadık. Ak kadrolar olarak bizler için önemli olan milletin beğenisi ve takdiridir. Bizler için asıl ölçü millettir. Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözü bizim sözde değil özde vurguladığımız bir cümledir.



Millet için doğru olan ne ise onu uygulayan bir partiyiz. Ülkem kazanacaksa ben kaybetmeye hazırım diyen bir başbakanımız vardır. Biz insanımıza olan hizmetimizi yalnızca maddi kriterlerle, ekonomik başarılarla sınırlamadık. Dış ticarette rekorlar kırarken, İhracatı 3 basamaklı rakamlara taşırken, Faizleri, enflasyonu tek basamaklı rakamlara indirirken, Gelişmiş ülkelerin dahi çok büyük yaralar aldığı küresel krizle mücadele ederken, Ekonomiyi IMF gölgesinden çıkarırken, Bir zamanlar üzerindeki "0"lardan okunamayan, Türk lirasını itibarlı bir para birimi haline getirirken, atılan bu adımlar büyük ama yeterli değildir. İktisadi alanda elde edilen başarıların, kazanımların kalıcılığı; sosyal alandaki ilerlemelere bağlıdır.



KALICI BAŞARILAR HEDEFLİYORUZ



Biz ak parti olarak milletimize geçici mutluluklar değil, kalıcı başarılar kazandırmayı hedefledik. Demokrasi dedik, hukuk dedik, özgürlük dedik. Bu anlamda da geçtiğimiz hafta anayasamızın değişikliği ile ilgili bir taslak metin oluşturulmuştu. Bu taslak bu hafta son şekli verilerek dün itibariyle TBMM başkanlığına sunulmuş bulunmaktadır.



Öncelikle taslak demokratikleşme açısından çok önemli değişiklikleri getiriyor. 1982 anayasası bu ülkeye dar gelen bu bedene sığmayan bir darbe anayasasıdır. Bu zamana kadar bazı değişiklikler yapılmış olsa da içerisinde anti demokratik unsurları barındırmaktadır. Bu anlamda değişiklikler bireyi öne alan, güçlendiren. Hakkını daha fazla koruyan bir çerçevededir.



Anayasa değişikliği, büyüyen Türkiye’nin, gelişen Türkiye’nin, kabına sığmayan bir Türkiye’nin ihtiyaçlarını içeren bir düzenlemedir. Partimiz bu değişiklik paketini kişisel ve siyasi beklentilerle değil, Türkiye’nin ihtiyaç ve taleplerini gözeten bir mantıkla hazırlamıştır. Avrupa Birliği ile katılım müzakerelerini yürüten, dünya ile entegre olmaya çalışan güçlü bir ülkenin yolunu önemli ölçüde açacak bir tekliftir.



TOPLAM DA 29 MADDE



Anayasa değişiklik paketi hepinizin malumu olduğu üzere 3 geçici madde olmak üzere toplam 29 maddeden oluşmaktadır. Anayasa değişikliği teklifinin yürürlük maddesinde halkoylamasına gidilmesi durumunda teklifin tümüyle oylanması öngörülüyor.



Memurlara toplu sözleşme hakkı getiriliyor. Toplu sözleşme hükümlerinden emeklilerin de yararlanmasına imkân sağlanıyor. Genel grev yasağı kaldırılıyor.



Siyasi partilerin mali denetimi Anayasa Mahkemesi’nden alınarak, Sayıştay’a veriliyor.

Siyasî partilerin kapatılma davaları, meclis’in ön iznine bağlanıyor. Buna göre, Yargıtay cumhuriyet başsavcısının talebi üzerine; meclis başkanının başkanlığında, grubu bulunan her siyasi partinin beşer üye ile temsil edildiği bir komisyon oluşturulacak. Kapatma davası açılması, komisyonun üye tam sayısının üçte iki çoğunluğu ve gizli oyla vereceği izin ile mümkün olabilecek. Komisyon kararları yargı denetimi dışında kalacak. Kapatma yerine anayasa mahkemesi devlet yardımlarından kısmen ya da tamamen yoksun bırakma kararı verebilecek. Milletvekillerinin meclis çalışmalarındaki oy ve sözleri ile bunların meclis dışında tekrarı, parti kapatmada odaklaşmanın tespiti için kullanılamayacak. Siyasi yasaklarda süre, 5 yıldan 3 yıla indiriliyor.



Anayasa Mahkemesi’nin yapısı tümüyle değiştiriliyor. Anayasa mahkemesi 11 asil 4 yedek üyeden oluşmakta iken 17 ye çıkartılıyor. Taslakta 19 olarak öngörülen üye sayısı, teklifte 17’ye düşürüldü. Taslakta yer alan, iki üyenin Cumhurbaşkanınca yüksek öğretim görmüş TC vatandaşları arasından seçilmesi hükmü tekliften çıkarıldı. 17 üyenin 3’ünü Türkiye Büyük Millet Meclisi, 14’ünü ise cumhurbaşkanı seçecek. Cumhurbaşkanı 3 üyeyi Yargıtay, 2 üyeyi Danıştay, 1 üyeyi Askeri Yargıtay, 1 üyeyi Ask. Yük. İdr. Mahk. 3 üyeyi YÖK’ten onların belirleyeceği 3 kişi arasından. TBMM 2 üyeyi Sayıştay. 1 üyeyi baro başkanlarının göstereceği 3 adaydan seçecek. Ayrıca 4 üyeyi direkt atayacak. Bunlar üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar,1.sınıf hâkim-savcı. Anayasa mahkemesi raportörlerinden seçeçecek. Taslakta 19 üye iken 17 asıl üyeye düşmüştür. Ayrıca cumhurbaşkanı 7 kişiyi direkt atayacakken bu sayı 4 e düşmüştür. Görev süresi 12 yıla düşürülüyor. Yaş haddi yine 65. 12 yıl bitmeden 65 yaşını bitirmiş olması halinde görev süresi beklemeden emekliye ayrılacak.



YARGI KAPSAMI GENİŞLETİLİYOR



Anayasa Mahkemesi’nin yüce divan sıfatıyla yargılayacağı kişilerin kapsamı genişletiliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Yüce Divan’da yargılanmasının önü açılıyor. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilecek. Herkes, anayasal hak ve özgürlüklerden birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla ve kanun yollarının tüketilmiş olması şartıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecek. Ahim’e gitmeden önce anayasa mahkemesine gitme hakkı gelmiş bulunmakta.



Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 7 olan asıl üye sayısı 21 e çıkıyor. 21 asıl ve 10 yedek üyeden oluşacak. Kurulun başkanı adalet bakanı olacak. Adalet bakanlığı müsteşarı kurulun tabiî üyesi olarak görev yapacak. Kurulun, dört üyesi cumhurbaşkanınca, bir üyesi Anayasa Mahkemesi’nce, üç üyesi Yargıtay genel kurulunca, bir üyesi Danıştay genel kurulunca, yedi üyesi birinci sınıf adlî yargı hâkim ve savcılarınca, üç üyesi birinci sınıf idari yargı hâkim ve savcılarınca, dört yıl için seçilecek. Kurulun meslekten çıkarma kararlarına karşı itiraz yolu açılmış oluyor. Yine 4 yıl için seçiliyor. Yüksek askeri şura kararlarına yargı yolu açılıyor. Yaş’ın, silahlı kuvvetlerden her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargıya başvurulabilecek.

ASKERE SİVİL YARGI YOLU



Askerlere sivil yargı yolu açılacak. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar, adliye mahkemelerinde görülecek.



Devletin, istismar ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirler alması anayasal güvence altına alınıyor. Çocuk, yaşlı, engelli ve kadınlara karşı pozitif ayrımcılığın yolu açılıyor.

Ekonomik ve sosyal konsey anayasal kurum haline geliyor. Teklifle, anayasa’nın geçici 15’inci maddesi yürürlükten kaldırılarak 12 Eylül askeri müdahalesini yapanların yargılanması imkânı da getiriliyor. Kamu denetçiliği adı altında ombudsmanlık kurumu getiriliyor. Kurum TBMM bağlı kurularak idarenin işleyişi ile ilgili şikâyetleri inceleyecek.

Bugün baktığımızda birileri ’’ Türkiye’nin kendine özgü şartları var, özel durumu var’’ diyerek, bu ülkeyi ve bu milleti ileri demokrasiden ve çağdaş hukuk standartlarından mahrum bırakamaya çalışıyor.



Kendisini sosyal demokrat zanneden ana muhalefet partisi’’acelesi yok, bir gün memlekete demokrasi lazım olursa onu da biz getiririz’’aymazlığı içinde. Yine Türkiye Cumhuriyeti anayasasının ak partileştirme çabası ve projesi olduğunu söylüyor. HSYK’yı hedef alındığını ve yargıya ak parti vesayetini koymak istediğimizi belirtiyor.



Milliyetçi olduğunu ileri süren diğer muhalefet partisi de onunla bir olarak hiçbir siyasi ve hukuki mantığa dayanmayan, adeta kendi meşruiyetlerini de inkâr eden bir zihniyetle, bu meclis anayasa yapamaz diyebiliyorlar. Anayasayı yeni meclise bırakalım diyor.



HSYK Başkanvekili Kadir Özbek yürütmenin yargıda yer tutma çabası içerisinde olduğunu söylemektedir. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, bu düzenlemelerin yargıyı kuşatmanın da ötesinde yargıyı ele geçirmekle eş anlamlıdır diyor. Anayasadaki kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır diyor.



Tüm bu çerçevede bu paket ne kuvvetler ayrılığı rejimine ters düşen ne de Ak Partinin kendi ideolojisini yansıtan bir pakettir.



Partimiz bu anayasa paketi ile Türkiye’yi çağdaş ve kendi emsalleriyle yarışabilen, hukukta ve adalet sisteminde de yarışabilen bir ülke haline getirmeye çalışmaktadır. Tekerleği yeniden icat etmeye falan hiç talip değiliz. 27 Avrupa Birliği ülkesinin ortalaması neyse, Türkiye’deki hukuk sistemimizi de ona göre yeniden düzenleyelim, bizim çabamız bu yöndedir.”